Köprü Belgeseli Hizmet Hareketi için Ne Manaya Geliyor?
Köprü Belgeseli’ni ben de yayına girdiği zaman izledim. Birçok kişinin yaptığı gibi iyi mi olmuş, kötü mü olmuş veya ne denmiş ne denmemiş konusuna değinmeyeceğim. Aksine, böyle uluslararası bir platformda yapılan bir yayının Hizmet Hareketi’ne (HH) uzun vadede nasıl bir etki yapabileceği konusu üzerinde duracağım.
Malumunuz, 2015 yılından bu yana HH’nin bir sosyal değişim sürecine yani bir sistem değişikliğine gidildiği söyleniyor. Böyle bir yola girildi de. Ne kadar başarılı oldu, ne kadar ilerleme kaydedildi o ayrı bir konu. Çünkü HH gibi kalıplaşmış yapıların kalıplarını kırması çok zor. Bu gibi topluluklarda eğer doğru zamanda doğru adımlar atılmazsa, değişim gerçekleşiyor gibi gözükse bile bir süre sonra tekrar aynı yere gelinmesi maalesef kaçınılmaz. Bundan dolayı da değişimin gerçekleşmesi için olması gereken bazı etkenler var. Bu etkenlerden iki tanesi iç ve dış baskılar.
İç baskı, kısmen de olsa uzun zamandır var. Adaletsizliklerin ortaya çıkması ve son bulması için HH içinde yetişmiş birçok gazeteci, yazar, esnaf ve akademisyen, vs. var. Bunlardan bir tanesi de benim. İnsanlığın Senfonisi sitesi de bu amaçla kuruldu. Sosyal değişimlerde toplumdaki iç baskı çok önemli ve gereklidir fakat HH gibi kalıplaşmış yapılarda değişim için yeterli değildir. Yani beklenen değişimin gerçekleşmesi için yetmez. İç baskının haricinde dış baskının da olması gerekmektedir. Yani konu uluslararası platformlara taşınmalıdır. İşte, Köprü Belgeseli her ne kadar beklenen etkiyi yapmadıysa da bu dış baskının bir örneği ve belki de bir başlangıcı. Arkası gelir mi? Gelecek diye tahmin ediyorum.
Peki dış baskılar, hâlâ “kol kırılır yen içinde kalır” kültürünün ağırlığını koruyan HH için ne ifade ediyor? Ara ara, birkaç yıl öncesine gidip HH içinden gazetelerin veya akademisyenlerin eski yayınlarını yakın zamanda yaptıkları yayınlar ile karşılaştırıyorum. Söylemlerine baktığım zaman bir değişim var. İfadeler daha belirgin, HH’nin kendisi ile yüzleşmesinde kısmi de olsa ilerleme var. En son yayınlanan videolarda HH’nin felakete sürüklenmesinde rol oynayan o “birilerinden” artık sıklıkla bahsediliyor fakat daha kimse isim zikretmeye cesaret gösteremedi. Ama yakında bunun da olacağını tahmin ediyorum. Çünkü dış baskılar arttıkça insanlar kendi itibarlarını (veya Hizmetin itibarını) kurtarma derdine düşerler. Kendini kurtarmak için de suça bulaşmış insanlardan kendilerini ayrı tutma ve kendilerini aklama gayreti içine girerler. Bir kişi konuşsa zaten gerisi çorap söküğü gibi gelecek bir durum bu. Benim merak ettiğim, o ilk kişi acaba kim olacak??
Sonuç olarak, Köprü Belgeseli biraz cılız kalmış olsa da, aslında HH’nin değişim sürecinde yeni bir dönüm noktası oluşturuyor. Oluşan bu dalgalanma fazla hissedilmese de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının bir habercisi.
Fatma Susan Tufan