ERKEK
10 MAYIS 2020
Çok Değerli Okuyucularımız,
Önyargı konusuna göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ediyoruz. Yayınlarımızın amaçlarından bir tanesi, günlük hayatta yaşadığımız hadiseler karşısında hissettiğimiz duyguları kelimelere dökmek ve bunları adlandırabilmekti. Önyargı içeren söz ve davranışları fark edebilmek ve bunu kelimelerle ifade edebilmek hem kendimizi hem de duygularımızı daha iyi tanımamıza fayda sağlayacaktır.
Mayıs ayı konumuz (5. sayı) “ERKEK.” Üçüncü sayımızda ataerkil (patriarchal) toplum yapısının, sosyal adaletsizliği nasıl beslediği ve kadınların hayatlarını nasıl etkilediği üzerinde durmuştuk. Bu sayıda ise ataerkil toplum yapısının, erkeklerin kişiliklerinin ve yaşam kalitelerinin üzerindeki negatif yönleri üzerinde duracağız. Evet, yanlış duymadınız; ataerkil toplum yapısı sadece kadınların hayatını değil, birçok açıdan erkeklerin de hayatını negatif yönde etkiliyor. Ana Yazı’da özellikle bu konu üzerinde duracağız.
Kitaplığımız köşesinde bu ay sizleri, yazar Bell Hooks’un “Değişme İsteği: Erkekler, Erkeklik ve Sevgi” adlı kitabıyla tanıştıracağız. Kitap, adından da anlaşılacağı üzere erkekler ve onların değişme istekleri üzerine yoğunlaşırken; bir yandan da onların toplumdaki ataerkil anlayıştan nasıl ve ne oranda etkilendiklerini, bunların doğurduğu sonuçları ve bunların aşılma yollarını gösteriyor. Hem erkekler hem de kadınlar için merak uyandırıcı bir eser sizleri bekliyor.
Film Önerisi’nde bir belgesele yer vermeye karar verdik bu ay. “The Mask You Live in (Maskeyle Yaşamak)” adlı bu belgesel, belki şimdiye kadar pek göremediğimiz ve anlayamadığımız ‘erkeklerin his dünyalarını’ yaşayan örneklerle gözler önüne seriyor. Belgesel, bu ayki kitap önerisi ile de hayli paralel.
Problem-Analiz köşesinde ise "grup düşünme sendromu" konusunu ele alacağız. Grup düşünme'nin tanımı, belirtileri ve grup düşünme sendromuna yakalanmamak için nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde duracağız.
İnsan Portreleri köşesinde bu ay, "cinsiyet eşitliği" temasına dayanan söylemlere yer vermeye karar verdik. Farklı milletlerden kadınların & erkeklerin bu konu üzerine olan düşüncelerinin köşemize renk katacağınızı umuyoruz.
Konu dışında ise özellikle Doğu toplumlarında yanlış anlaşılan ve yanlış yorumlanan bir tabir üzerinde duracağız: “Feminizm.” Nasıl ki Batı dünyasında "cihad" kelimesi, söylendiği zaman insanlarda ters bir tepkiye sebep oluyorsa; Doğu kültüründe de “feminizm” kelimesi duyulduğunda insanlar benzeri tepkiler gösterebiliyor. Bu sebepten dolayı, bu ayki Konu Dışı köşesinde "Feminizm nedir, ne değildir?" sorularını merceğimize alacağız.
Sizden Yansıyanlar köşesinde ise bu ay Almanya’dan değerli okurumuz Tuncer Akkoç’un "Şadırvandan Sonsuzluğa Yürüyüş" başlıklı yazısını paylaşacağız.
İyi okumalar diliyoruz!
İnsanlığın Senfonisi