top of page

İÇSELLEŞTİRİLMİŞ EZİKLİK

VE İÇSELLEŞTİRİLMİŞ AYRICALIK

3 ŞUBAT 2020

Çok Değerli Okuyucularımız, 

 

İkinci yayınımızla karşınızda olmaktan dolayı mutlu ve heyecanlıyız. Evet, bu ayki konumuz içselleştirilmiş eziklik 

(internalized oppression). Peki içselleştirilmiş eziklik nedir? Kısaca değinelim.

 

İnsanlar uzun süre baskıcı bir yönetim altında kalınca veya ayrımcılığa maruz kaldığında kendileri hakkında verilen yanlış söylem ve mesajları içselleştirir ve bunların doğru olduğuna inanmaya başlar. Türk kültüründe bir söylem vardır; ‘’Bir insana kırk defa deli derseniz deli olduğuna inanmaya başlar ve öyle hareket eder.’’  İçselleştirilmiş eziklik de böyle bir şey. Direkt veya dolaylı yollardan alınan baskıcı mesajları içselleştiren insanlar, kendileri adına düşünme yetilerini kaybetmeye başlar. Kendisi için düşünme kabiliyetini kaybetmiş ve ezikliği içselleştirmiş insan ise, gücü elinde bulunduran insanların ‘kendisinden daha iyi olduğu’ yanılgısına düştüğü için liderliği ve yönetimi onların hak ettiklerini düşünmeye başlar ve en sonunda buna inanır.

 

Merak uyandırıcı değil mi? Bu ayki Ana Yazı'da konuyu daha geniş bir şekilde çarpıcı örneklerle ele alacağız.

 

Önümüzdeki hafta, Film Önerisi köşesinde ‘The Giver’ adlı filmi kaleme alacağız. Kitaplığımız köşesinde sizleri ‘yaşanmadan yazılamaz’ denilen kitaplarla tanıştırmaya devam edeceğiz. Yine önümüzdeki hafta sizleri Kritik Pedagoji’nin bulucusu Brezilyalı meşhur yazar, eğitimci ve felsefeci Paulo Freire’nin eğitim dünyasına damgasını vurmuş ‘Ezilenlerin Pedagojisi’ adlı kitabı ile buluşturacağız. 

 

Problem-Analiz’de ise Hizmet Hareketi’nin Kültürünü irdeleyeceğiz. 

 

Bu ayın yazı dizisi demetinin son yazısı olan İnsan Portreleri’nde ise Ezilenlerin Pedagojisi kitabının yazarı Paulo Freire’nin hayat hikâyesini kısa ve öz bir şekilde kaleme alacağız. 


 

İyi okumalar!

 

İnsanlığın Senfonisi

bottom of page