LASTİK

“İki düz bir ters” ya da “bir düz bir ters” ya da “üç düz iki ters” … Bir ara dökümlü görüntüden rahatsız olanlar vazgeçse de bere ve atkı olacaksa illâ başvurulan örgü tekniğidir lastik örgü. Sımsıkı kavraması, kayıp düşmemesi ve de eşyanın düzgün durması içindir. Çeşitli isimleri de vardır; düz lastik, cilveli lastik gibi. Çok az desen lastiksiz düzgün durur. İstisnadır.

“İki düz bir ters, on santim olacak” diye başlanır, tamamlanıncaya kadar ne örüleceğine tam karar verilir. Çoğu zaman tercih edilen model kendini göstermeye başladıkça ne olacağı netleşir; şık dökümlü bir hırka mı yoksa cepli spor bir yelek mi olacak? Ya da başka bir şey…

Her ne olacaksa verilen emekten dolayı uzun soluklu bir güzellik olacağı kesindir ama.

Hayat da bir çeşit örgüdür denilebilir mi? İki ters bir düz ya da diğer lastikleri yeni başlangıçlar ve hazırlık sürecini anımsatır. Eğitimler, üstesinden gelinmek zorunda kalınan zorluklar, ters alınsa da güzelliğe katkı sağlayanlar; hep lastik başlangıç gibi değil midir? Zorlayıcı olduğu kadar kısa ama etkindir.

Ne olursa, hangi kısımda olursa olsun üzerine örülen nakışın düzgün görünmesi için bulunduğu yeri sımsıkı kavrayacaktır. En güzel modeller düzgün örülmüş lastik üzerinde güzel görünür. En şık hayat kareleri öncesindeki sımsıkı saran lastiksi başlangıçlarla belirginleşir.

Sonuçta kişiler sayısınca benzer desende kazaklar, hırkalar, atkılar, bereler ortaya çıkar. Hatta bunlar uzun bir zaman sonra battaniyeye ya da başka bir örtüye dönüşebilir. Emek verildiği için olsa gerek, uzun solukludur. Çok amaçlıdır. İnce ve kalınlığı kullanılacağı mevsime göredir. Soğuktan koruduğu gibi sıcağın kavuruculuğunda da kalkandır. Ya da belki sadece bulunduğu ortamı güzelleştirir. Her birinin en belirgin ortak noktası “iki ters bir düz” ya da “bir ters bir düz” vb diye başlanan lastikleridir.

Hayat; deseni önceden belli olsa da kullanacak kişiye göre ebatı ve tarzı değişebilen bir örgüdür denilebilir o zaman. Değişikliği kullanacak kişi yapar. İlmek ilmek, renk renk, santim santim örer. Kendi zevkine, hayaline ve tarzına göre. Hatta bazen sevdiklerinin beklentilerine göre şekillenir her şey. Amaç ortaktır; mutlu olmak ve mutlu etmek…

İki iyi ya da iki kötünün bir arada olamaya(bile)cağı penceresinden bakmaktır bu. Yan yana giden iki iyiden birinin “ünsiyet” sebebi olması, yan yana giden iki kötüden birinin “iç derinlik” oluşturması gerçeği ile düşünmek gerekir.

“Her zorluktan sonra bir kolaylık, her kolaylıktan sonra bir zorluk vardır” hakikatine ulaştıran bir süreçtir hayat lastiği. İniş çıkışlı olduğu kadar cilveleri, desenleri, tecellileri kişiler sayısıncadır.

Lastik süreçler biter. Tabiatı gereği kısadır aslında. Yapısı açısından zorlayıcı ve uğraştırıcıdır sadece. Hiç bitmeyecek sanılır. İlla ki biter. Bitmelidir de. Bitmeli ki tasarlanan desenle oluşturulacak eserler yerini alsın. Elemi gitsin lezzeti kalsın.

İlla ki biter de insan bu süreç boyunca kendine ne kattığıyla ve katamadığıyla kalır.

En iyisi eserin desenine karar verip son halini hayal etmek ve ona ulaşmaya çalışmak.

İnsan hayâl ettiği sürece hayata tutunabilir çünkü. Ve Yaratan gerçekleşmeyecek hiçbir şeyi hayâl ettirmez.

***

Merhabalar efendim.

İnsanlığın Senfonisi’nde penceremi açtım. Sık sık camları temizleyeceğim; görüş alanını berraklaştırmak için. Baktığım açıları değiştirerek manzarayı inceleyeceğim. Kışın karın, güzün yağmurun ve illa ki baharın dantelalarını görmeye çalışacağım. Görebildiklerimi sizlerle bu senfonide paylaşacağım.

Umarım hepimize iyi gelir.

Verda Günel, MSc

gunelverda@gmail.com