top of page

ANLAŞMAZLIK ÇÖZÜMLERİ

9. KONU

71pYwVOAkPL.jpg

Making Conflict Work 

 

“Grubunuzun içinde çıkan anlaşmazlıkları bir çekişme değil de birlikte üstesinden gelinmesi gereken bir zorluk olarak görmeye başladığınız zaman, anlaşmazlıkların doğası değişir.  Sana-karşı-ben yerine, bir soruna-karşı-biz olunur.”  

- Coleman & Ferguson

 

 Anlaşmazlık çözümleri sayısının Kitaplığımız köşesinde bu ay Making Conflict Work: Harnessing the Power of Disagreement adlı kitap ile buluşturmak istiyorum sizleri. Kitap ingilizce, maalesef henüz Türkçe baskısı yok.  Anlaşmazlık çözümleri üzerine birçok eser yazılmasına rağmen özellikle bu kitabı seçmemin sebebi güç dengesinin yüksek olduğu ilişkilerde, en iyi sonucu elde edebilmek için şartlara ve koşullara göre hangi yöntemin daha isabetli olduğu üzerinde durması.

 

Bu eserin yazımının ilginç bir hikayesi var.  Making Conflict Work: Harnessing the Power of Disagreement yazarları sosyal psikolog Peter Coleman ve Psikolog Robert Ferguson kitapta sundukları anlaşmazlık çözümleri tekniklerini bu ay İnsan Portreleri’nde tanıtacağımız Nelson Mandela’nın hayatını inceleyerek ortaya çıkarmışlar.  Yani, kitapta bulacağınız 7 tane anlaşmazlık çözümü tekniği aslında Nelson Mandela’nın hayatında güç dengesizliğinin olduğu anlaşmazlık anlarında kullandığı yöntemler.  Hatta, şöyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum; eğer Nelson Mandela'nın otobiyografisini henüz okumadıysanız Making Conflict Work kitabı ile beraber okumanızı tavsiye ederim.  Hem teknikleri daha iyi anlamanıza hem de Nelson Mandela’nın hangi şartlar ve koşullarda bu teknikleri kullandığını görmenize fayda sağlayacaktır.

 

Anlaşmazlık (conflict) ve güç (power) birbirleriyle çok yakın ilişkilidir.  Bir anlaşmazlık anında ilk belirginleşen faktör kişiler veya gruplar arasındaki güç farkıdır.  Meselâ, işveren ile işçi gibi.  Bölge abisi ile altında çalışanlar gibi.  Ve hiç sevmediğim bir tabir fakat anlamayı kolaylaştıracağını bildiğim için kullanıyorum: Taban ve tavan arasındaki güç dengesizliği gibi, vb.  İşte bu güç dengesizliğinin olduğu ve bu güç dengelerinin yanlış kullanıldığı ortamlarda anlaşmazlıklar çok rahatlıkla çıkmaza girebiliyor ve çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.  Gücü elinde bulunduran insanlar anlaşmazlık anlarında bunu kişilerin üzerinde otorite ve baskı kurmak için kullanabiliyorlar.  Peki böyle durumlarda en iyi sonucu elde etmek için nasıl hareket etmeli ve nasıl bir yol izlemeli?  İşte bu kitap anlaşmazlık anlarında gücün yapıcı olarak nasıl kullanılması gerektiğini ve bunun faydalarının yanı sıra, gücü elinde bulundurmayan insanlara da böyle durumlarda kullanabilecekleri stratejiler sunuyor. 

 

Kitapta 7 çeşit anlaşmazlık tekniği* ele alınmış. Bunlar sırasıyla şöyle:

1- Pragmatic Benevolence

2- Cultivated Support

3- Constructive Dominance

4- Strategic Appeasement

5- Selective Autonomy

6- Effective Adaptivity

7- Principled Rebellion

 

Bunların içinde pragmatic benevolence (pragmatik yardımseverlik) en çok kullanılan yöntemlerden bir tanesi.  Yani çalıştığın insanların üzerinde otorite kurup emir yağdırmak yerine o insanların da fikirlerini öngörüp ortak kararlar almak ve onlarla gücünü paylaşmak.  Böyle bir yaklaşım anlaşmazlıkların yapıcı bir şekilde çözülmesini sağlar ve ayrıca takım içindeki dayanışmayı daha da güçlendirir.  Burada dikkat edilmesi gereken bir şey ise; manipülatif çalışanların, liderlerin bu çabasını suistimal etmesi.  Lider bütün takımın iyiliği için çaba sarf ederken, takım çalışanlarının bunu kendi menfaatleri için kullanması. 

 

Bir de kitaptan listenin en sonunda bulunan principled rebellion (prensipli isyan) stratejisine dikkatinizi çekmek istiyorum.  Bu yöntem çok sık kullanılan bir yöntem değildir ve mecbur kalınmadığı müddetçe de kullanılmamalıdır.  Diğer yöntemlerin hiçbir işe yaramadığı zaman ve olumlu bir sonuca varılamadığı zaman mecburen kullanılır. Principled rebellion da dahil, yukarıda listelediğim anlaşmazlık çözümlerinin hepsi şiddet içermeyen (non-violent) anlaşmazlık çözümleri teknikleridir. 

 

Peki principled rebellion ne zaman kullanılır?  Güç halkasının en sonunda bulunan insanların adaletsizlik, etik ve ahlâki olmayan davranışları tolere edilemeyecek seviyeye geldiği zaman başvurdukları bir yöntemdir.  Yani problemler ve haksızlıklar insanların tahammül sınırlarını aştığı, halk diliyle söylemek gerekirse bardağın taştığı veya artık başka bir çıkış kapısı kalmadığı zaman kullanılan bir yöntemdir.  Peki principled rebellion stratejisi nasıl kullanılır?  Adaletsizliğin ve haksızlığın sona ermesi için haksızlıkları ve adaletsizlikleri adlandırma, dile getirme, duyurma ve sebep olan faktörleri ve kişileri gündeme taşıma bu stratejilerden bir kaçıdır. 

 

Kitapta hangi anlaşmazlık yöntemini daha çok kullandığınızı öğrenmek için de alıştırmalar var.  Bunun haricinde bu alıştırmaların yapabileceği bir de uygulama (app) dizayn edilmiş.  Telefonunuza Making Conflict Work uygulamasını bedava indirebilir ve oradan da bu alıştırmaları yapabilirsiniz.  Her stratejiyi yerine göre isabetli kullanıyorsanız bu çok güzel.  Değil ise, geliştirilmesi gereken alanları bilmenin faydalı olacağını düşünüyorum. 

 

İngilizce bilenlerin kitaptan istifade edeceğini umuyorum.  İyi okumalar!

 

*Coleman, P. T., Ferguson, R. (2014). Making conflict work: Harnessing the power of Disagreement. New York, NY. Houghton Mifflin Harcourt.

 

Fatma Susan Tufan

fatmasusantufan@gmail.com

photos.png
bottom of page